Kızılcık, kırmızı renkte meyveleri ve sarı renkte çiçekleri olan bir bitkidir. Altı ila yedi metreye kadar uzayabilen bu ağaç, özellikle Karadeniz bölgesi olmak üzere Anadolu'nun pek çok yerinde yetişir. Mayhoş bir tada sahip olan kızılcık, bol su sever ve genellikle Eylül ve Ekim aylarında olgunlaşarak toplanır. Saklama koşulları açısından kurutulmuş hali daha makbuldür. Genellikle marmelat, şerbet, hoşaf, reçel, komposto ve ekşisi yapılarak tüketilir. Eski çağlarda tıbbi olarak ilaç yapımında kullanılan kızılcık, tekstil ürünlerinde ise boyama işlemi için kullanılmıştır.

Kızılcık, potasyum, sodyum, bakır, demir, kalsiyum ve manganez açısından oldukça zengindir. Ayrıca vücut sağlığı için önemli olan A, C, E ve K vitaminlerini içerir. İçerdiği bol miktarda C vitamini sayesinde antioksidan özellik gösterir ve kış aylarında sıkça karşılaşılan soğuk algınlığına iyi gelir. Bunun dışında idrar yolu enfeksiyonlarına ve kansere karşı koruyucu etkisi olduğu bilinmektedir. Kızılcık, vücut direncini artırır ve zinde kalmamızı sağlar. Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur ve soğuk algınlığı, öksürük ve boğaz rahatsızlıklarına iyi gelir. Bağırsak ve ağız yaralarına faydalıdır. Vücutta oluşan iltihap ve alerjilere karşı koruyucu etkisi vardır. C vitamini açısından zengin olan kızılcık; uykusuzluğa, kalp damar hastalıklarına ve diş çürümesine iyi gelir. Kızılcık suyunun diyabet hastaları tarafından tüketilmesi önerilir. İshale iyi geldiği bilinir ve bu sebeple fazla tüketildiğinde kabızlığa neden olabilir. Kolesterolü düzenler ve kadınlar için önemli olan menopoz dönemini geciktirir. Ayrıca çocukların gelişimi için de çok faydalıdır.

Öncelikle kızılcıklar temizlenir ve kaynamaya bırakılır. İyice kaynadıktan sonra ezilir. Başka bir tencereye ilave edilip bir taşım kaynatıldıktan sonra şeker ve limon eklenir. Tekrar kaynatılır ve pekmez hazır hale gelir.

Kızılcık pekmezi, serin, ışık görmeyen, nem ve küf olmayan bir yerde saklanmalıdır.